21.10.2010

"L’élégance du hérisson"

Orijinal ismi “Le Herrison” (Kirpi) olan ancak Türkiye'de gösterime “Yaşamaya Değer” adıyla giren filmi dün evimde seyrettim ve çok beğendim.

 

Film, Muriel Barbery’nin  “L’elégance du Hérisson” isimli romanından sinemaya uyarlanmış.  Yönetmenliğini Mona Achache‘nin yaptığı ve Türkiye'de geçtiğimiz bu yıl Haziran ayında vizyona giren film 2009 Fransız yapımı.
 
Farklı sosyo-kültürel-ekonomik seviyelerdeki insanları aynı apartmanda bir araya getiren filmde, her karakterin hikayesi kendi sosyal sınıfıyla ilişkilendirilerek anlatılıyor. Film boyunca yönetmen yalnızca bir kaç kez ve sınırlı süreyle apartmanın dışına çıkıyor. Bunun dışında bütün olaylar apartmandaki dairelerde yaşanıyor.

 

"Je m’appelle Paloma, j’ai douze ans, j’habite au 7 rue de Grenelle dans un appartement de riches. Mais depuis très longtemps, je sais que la destination finale, c’est le bocal à poissons, la vacuité et l’ineptie de l’existence adulte. Comment est-ce que je le sais ? Il se trouve que je suis très intelligente. Exceptionnellement intelligente, même. C’est pour ça que j’ai pris ma décision : à la fin de cette année scolaire, le jour de mes treize ans, je me suiciderai."

Putin'in Evi Milliyet'in Dilinde?

Milliyet, "Putin'in Evi Dünyanın Dilinde" demiş bugün (21 Ekim).
Haberde şu yazıyor.
"Rusya Başbakanı Putin ve eşi Lyudmila'nın evinde çekilen bu görüntüleri tüm dünyanın dilinde! Nüfus sayımı yapılırken fotoğraflanan ev dikkatinizi çekti mi? Tüplü televizyon, sıradan koltuklar ve 77 metrekarelik bir ev....

Türkiye'deki yaşam koşulları ile ile kıyaslandığında, orta halli bir vatandaşın bile oturmadığı bir ev. Mütevüzilik mi cimrilik mi ya da başka bir şey mi? Tüplü televizyon örnek alınması olması gereken mi yoksa ülkenin itibarını zedeleyen bir durum mu? Kararı siz verin?"
Bu evin dünyanın dilinde olduğunu pek sanmıyorum, olsa olsa Milliyet'in dilindedir. Ayrıca, Canım Medyam'ın canım gazetesi Milliyet bir de dilimize canım bir kelime kazandırmış "Mütevüzilik".