17.01.2011

Behzat Ç. vs. Diğerleri

Star TV.'de yaklaşık 3 aydır yayınlanmakta olan Behzat Ç. adlı dizinin dünkü (16 Ocak 2010) bölümünde 19 Ocak 2007 tarihinde gerçekleştirilen Hrank Dink suikastı konu edildi.

Özellikle dün verdiği mesajlar bakımından, halkın vicdanını ekrana yansıttığını söyleyebilirim bu dizi hakkında.


Azınlıkları gündeme getiren, onların haklarını savunan bir akademisyenin öldürülmesinin ardından Komser Behzat Ç. azmettirenlere "Siz de adamı arkadan vurup onurunuzu kurtardınız, öyle mi lan?" diyebilmiştir dünkü bölümde.


Her ne kadar reytin oranları açısından ilk beşe giremese de, giderek daha fazla insanı TV başına oturtan bu dizinin ses getiren dünkü bölümünü Canım Medyam nasıl işledi dersiniz?

İşte yanıtı. Tecavüz, seks içeren abuk-sabuk dizilerle kıyaslandığında, Canım Medyam'ın kaygısının ne olduğunu çok açık anlayabiliyoruz doğrusu.

Dünkü bölümde beni etkileyen ve aklımda kalan şu sahne var. Öldürülen Barış Öncü'nün anma töreninde karanfil dağıtan genç kadın, Komser Behzat Ç.ye de bir karanfil uzatır, ancak polis telsizini görünce elini geri çeker, hemen ardından Behzat'ın etrafındaki kalabalık dağılıverir, tek başına karlı o kalabalık içerisinde Behzat. Bir kez daha yanlış anlaşılmıştır.

Dizi, ekşi sözlükte geniş olarak ele alınıyor, bir yazar şöyle demiş, "Ülkede olup biten bazı şeylerden rahatsız olan insanlar için bir simge olmuştur artık behzat ç."

Bir diğeri ise şunu dile getirmiş, "Çocuklar duymasın, dürüyenin güğümleri, küçük sırlar, papatyam, arka sokaklar" dizi olarak yayınlanıyor ve behzat ç. 'de dizi olarak yayınlanıyor. bence çok büyük yanlış içerisindeyiz. olmamalı bence. hemen başka bir çözüm yolu bulunmalı. Behzat ç. ve diğerleri aynı kefeye konmamalı.

İşte tam da bu nedenle, ben de bu kısa yazımın başlığını "Behzat Ç. vs. Diğerleri" olarak attım.

13.01.2011

Ankara'da hangi sokağın adı "Twitter" olacak?

Takip edenler bilir; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de artık Twitter’da.

Gökçek, gece geç saatlere kadar “06melihgokcek” rumuzuyla Twitter’daki takipçileriyle mesajlaşıyor ve ilginç diyaloglar yaşanıyor.

Bunlardan biri de, Twitter’daki takipçilerinden olan “FKoparan” rumuzlu kullanıcının söylediği ve Gökçek’in kabul ettiği bir öneri!

Gökçek söylediklerinde ciddi mi, şaka mı yapıyor; bilinmez ama, işte o diyalog:

"FKoparan: Artık Ankara'da bir sokağa "twitter" ismi verirsiniz..

06melihgokcek: Olur, belediye meclisine teklif edeceğim. Hangi sokak veya caddeye bu ismi vereceğimizi bir anketle tespit edelim...

FKoparan:
Kızılay'da sakarya vardı… oraya verebilirsiniz.gençlere uyar :)

06melihgokcek: Siz tekliflerinizi isim ve telefonunuzu vererek özel kaleme bildirin. 5052000. Ancak halen ismi olan cadde ve sokakların isimlerini değiştiremeyiz.

FKoparan: O zaman yeni bir kasaba kuralım... Demokrasilerde çareler tükenmez :)

06melihgokcek: Taleplerinizi isimsiz veya numaralı sokak ve caddeler için yapabilirsiniz. Gelecek teklifleri Kızılayda Anket TIR'ında oylarız..."

Siz ne yazardınız?

Hani genelde mezarlıkların girişinde kocaman bir tabela olur, "Her canlı ölümü tadacaktır". Dün bir gazetede, Erhan Onur'un kendi kaleme aldığı "Veda" başlıklı ölüm ilanı yayınlanmış. İşte bu ilanı okuyunca aynı duyguları hissettim. Kendi ölüm ilanınızı yazsanız ne yazardınız acaba?

Şiddetli Vefasızlık

Birbirlerine lise sıralarında âşık olan bir çiftin arasına hastalık girmiş. Evlendikten bir ay sonra hastalanıp, 5 aydır hastaneden çıkamayan Gökhan Acar’ın eşi Muazzez Acar, boşanma davası açmış.

Lise öğrencisiyken tanışan, Gökhan Acar (24) ile Muazzez Acar (24), 20 Temmuz 2010’da evlenmiş.

Bir ay sonra karın ağrısı şikayetiyle Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran Gökhan Acar’a bağırsak tıkanıklığı teşhisi konulmuş. İlaç tedavisi sonuç vermeyince, ameliyat olan Acar’ın durumu operasyondan sonra daha da kötüye gitmiş ve yoğun bakıma alınmış. Gökhan Acar, beş aydır tedavi görüyormuş.

Gökhan Acar’ın hastalanmadan bir ay evvel evlendiği Muazzez Acar, Şişli 4’üncü Aile Mahkemesi’ne boşanmak için başvurmuş. Acar, boşanma nedeninin şiddetli geçimsizlik olduğunu belirttiği dava dilekçesinde şunları söylemiş:

“Eşim ile bir ay evli kaldık. Aile hayatı yaşayamadık. Sürekli hastanelerde tedavi görmekteydi. Felçli olmasından dolayı hiçbir işte çalışmamaktaydı. Masraflarımı babaannem karşılamıştır. Eşim ile hiçbir şekilde evli kalmamızın imkanı yoktur. Evden ayrıldığım esnada, bana ait olan özel eşyalarımı ve çeyizlerimi vermemiştir. Fiilen biten evliliğin, hukuken sona erdirilmesi için yargıya başvurma zorunluluğu doğmuştur.”

İlgili bağlantı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16760193.asp?gid=373

Bir de şöyle bir çift vardı: "Sivas'ta yaşayan 36 yaşındaki Erdal Duran ile 10 yıl evli kalan 31 yaşındaki Ebru Duran, kocasının kendisini sürekli dövmesi nedeniyle, 2007 yılında boşandı. Ancak eski eşi % 90 oranında felçli olarak yatağa düşen Ebru Duran, ayrıldığı eşiyle yeniden nikah kıydı." İlgili bağlantı: http://canercan.blogspot.com/2010/12/vefa.html Rafet'in kulakları çınlasın, bu hayatta neler oluyor!

"Kalp krizi riskine karşı, 50 yaş üstü erkeklere sağlık öğüdü !

Sağlığınız için, 3 beyazdan uzak duracaksınız:

1. Rus
2. Moldovyalı
3. Ukraynalı

+18 vs. +24


Messages to Thieves

once upon a time in Paris

Bir zamanlar Alman işgali altındaki Paristen, Alman propaganda dergisi Signal'den Andre Zucca tarafından çekilen iki fotoğraf... Serinin diğer fotoları için: http://acidcow.com/pics/16357-propaganda-photos-53-pics.html

Bir zamanlar photoshop yokken


Çernobil'den sonra...

26 Nisan 1986 tarihinde meydana gelen Çernobil kazasının üzerinden 25 yıl geçmiş.

25 yıl sonra çekilen bir dizi fotoğraftan biri.


Diğer fotoğraflar burada:

http://acidcow.com/pics/16330-chernobyl-today-52-pics.html

12.01.2011

ASY sonsuza dek...

Tamam tören düzenledik.

Stada veda ettik.

Ama neden yeni stadın adı ASY olarak kalmadı!!!

Yeni Dışişleri Bakanlığı Binası

Ankara Karakusunlar’da 185 dönümlük yeni yerleşke yapılıyor. Bakanın makamından özel asansörle inebileceği, ABD’de Beyaz Saray’da kullanılana benzeyen bir kriz odası da olacak.

Dışişleri Bakanlığı’nın 2014 yılında tamamlanacak olan yeni yerleşke için yapılan yarışmayı kazanan Süleyman Bayrak ve Ahmet Yerturan aynı zamanda Ankara Esenboğa Yeni İç-Dış Hatlar Terminali’nin de mimarları. Bayrak ve Yertutan, yeni yerleşke hakkında detaylı bilgi verdi.

OSMANLI-MODERN KARIŞIMI

Dışişleri binası, İngiltere, ABD ve Fransa’daki benzerlerini kıskandıracak özelliklerde olacak. Sade ve modern dış çizgilere hâkim komplekste Osmanlı ve modern mimari karışımı bir tarz öne çıkacak. Cumbalar ve süs havuzları kullanılacak. Dışişleri bakanının makam odasının da yer alacağı bina 11 bin 500 metrekare olacak. Burada Türk tarihini ön plana çıkaracak, rölyef ve heykeller yer alacak. Bakan makamodası 150metrekare olacak. İçinde ayrıca duşlu dinlenme odası, yemek, toplantı salonun da olacağı makam odasında çalışırken güvenliğinin sağlanması için makam katında odanın gözetleneceği özel bir güvenlik odası da bulunacak.

Dışişleri bakanı, odasındaki özel asansörle büyük toplantı salonuna, sergi salonuna, müze, basın merkezine ve kriz merkezine doğrudan ulaşabilecek. Savaş, olağanüstü hal ve kriz durumları için Dışişleri Bakanlığı’nda ilk kez bir “kriz merkezi” inşa ediliyor. Buraya, sadece bakanın makam odasında olacak asansörle inilecek. Kriz odasında, çalışma için gerekli her şey ve iletişim sistemleri olacak.

İKİ KURUMUN KRİZ ODASI VAR

Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi: Başbakanlık binasına yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Diyanet binasının yanında, MGK Genel Sekreterliği’nin karşısındaki binada.
Genelkurmay Savaş Harekât Merkezi: Genelkurmay Karargâhı’nın bulunduğu binada. Yeraltına inşa edilen sığınak kompleksinde.

Çevreci, akıllı bina
Yeşil alanda bakanlığın tercihi nedeniyle su havuzu bulunmayacak. Onun yerine çiçek havuzları olacak.
Bina teknolojik camlarla donanacak.
Gri su sistemi olacak. Kullanılan su tekrar kullanılabilecek.
Yağmur suyu kullanılacak.
Harekete duyarlı aydınlatma ve havalandırma sistemi yapılacak.
Binanın ısınması için kullanılacak sistemle elektrik de üretilecek.
Ağaçlar korunarak inşaat yapılacak.
Bazı küçük ağaçlar ise taşınacak.
Personel için kreş, sağlık ocağı, spor salonu, kuaför, lostra, çamaşırhane, terzi, kafeterya, market, 800 kişilik basın odası olacak.
Binada müze ve toplam bin 500 kişilik salonlar ile sergi salonları olacak

11.01.2011

intervention


bir teselli ver

Bu fotoğraf ilk bakışta ne oluyor dedirtebilir, açıklayayım o halde.

Marsilya 3 yıl önce ligin son haftasında şampiyonluk maçına çıkar. Kazanıp, rakipleri Bordeaux’nun puan kaybını bekleyeceklerdir. Marsilya farklı kazanmasına rağmen, Bordeaux kendi rakibini güç bela yenip şampiyonluğu alır. Bütün takım üzüntüden kahrolur. O dönemde takımın ve ülkenin genç yıldızı Samir Nasri’yi, kaptan Lorik Cana işte böyle teselli eder.

Büyüksün Cana ve artık Galatasaray’da oynuyorsun.

8.01.2011

Tweetter Tipleri

Okumayan, yazmayan, düşünmeyen toplumlar içten içe çürürler. Türkiye böyle bir sürece sokulmuştur. İş bitirmeye, köşe dönmeye koşullandırılmış bir toplum, eninde sonunda bu hovardalığın faturasını öder. Gidiş, o gidiştir...

Uğur Mumcu

7.01.2011

15 bin km ötede Gazi Mustafa Kemal'i görEBİLmek

Şili'nin başkenti Santiago'da, Apoguindo Caddesi'nde, şehrin en güzel meydanlarının birine bakan Novigod Parkı'nda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk için yapılmış rölyef. Biz de bu jestin karşılığı olarak Kuğulu Parkın batısında kalan meydana Şili meydanı demişiz.Ne de güzel etmişiz...

Anıtta şöyle diyor: "Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, vatanının fedakar ve sadık hizmetkarı, benzeri olmayan kahraman, insanlık idealinin canlı emsali. Tüm hayatını Türk milletine vakfetmiş, milletine kendi ruhunu, ateşini vermiştir. Hatırası milletinin ruhunu ateşli tutan sönmez bir meşale olarak yaşamaktadır."

Futbol Hayattır


4.01.2011

"12th" Traditional "Hanjob" Education Symposium

Büyüklerimizin el işine ne denli önem verdiklerini göstermesi açısından önemli bir etkinlik.