29.04.2009
What’s Delaying My Dinner?
What’s Delaying My Dinner?
This captioned cat picture postcard was found by Tracy Angulo in a Seattle antique store. Tracy tells us that the photograph is from 1905, which would make this officially the oldest cat picture with a caption, AKA lolcat, that we’ve seen.
The differences are clear. Proper grammar and a more formal tone was in vogue back then. But the similarities to modern-day kitten struggles and lolcats are amazing. ALL CAPS is still cool, but most importantly, she also no can has cheezburger. More than a hundred years later, all that’s changed is the spelling.
Evekitteh, we hope you got a good dinner.
icanhascheezburger.files.wordpress.com/2008/11/delayingmydinner.jpg
Begging...
(Begging) begging
Put your loving hand out, baby
(Begging) begging you
Put your loving hand out, baby
28.04.2009
Çağan Irmak neden Psikiyatriste Gitti?
Çağan Irmak yeni bir film projesine başladı. Irmak filmin senaryosunu kendisi yazdı.Yaptığı filmlerde nostaljik temalar işleyen Irmak, yine 80 öncesi Türkiye tarihini anlatacak. 60 ve 70’lerde politikanın içinde olan bir şizofren bir kadının bugün yaşadıklarının hikayesi olan filmde, Çağan Irmak izleyenlerini ağlatacak..
Geçmişte yaşadıkları ile bugünü ayırt edemeyen filmin kahramanı, bugün olan olayları 70’ler de, 70’ler de olanları da bugün yaşadığını zannediyor. Çağan Irmak bu olayı anlatırken daha önce kullanmadığı bir tekniğe de başvurmuş. Kamera kimi zaman kadının gözlerinden dünyayı görecek. Ve bu sahnelerde görüntü siyah beyaz olacak. Bu sayede kadının dış dünyaya bakışı izleyiciye aktarılmış olacak.
Çağan Irmak filmin senaryosunu, yazdığı filmin psikolojik sahnelerinde hata olup olmadığını anlamak için psikiyatriste okuttu. Psikiyatrist senaryoda hata bulamadığı gibi senaryoyu bir şizofrenin yazmış olabileceğini söyledi. Irmak aldığı cevapla şaşkınlığa uğradı.
Filmin sonunda neler olacağı ise ayrı bir tartışma konusu. Çağan Irmak filmin sonunu açık bırakacak. Sonunda ne olacağına izleyicinin karar vermesini isteyen Irmak, politik trajedi yaptığı için sık sık eleştirilse de son filminde de bundan vazgeçmeyecek gibi gözüküyor.
Odatv.com
Kim Ne Çıkmış?
Hürriyet'in haber için kullandığı üst başlığa bakın.
Kim, ne, belli değil.
Doğru bilgi, "Teröristin yazar", ev sahibinin ise "işamadı" çıktığı şeklinde oysa.
Yani "Yazar Terörist, Ev sahibi ise İşadamı Çıktı" olmalıydı bu başlık.
27.04.2009
Kozak Yaylasında Piknik
Az önce öğrendiğim çok ilginç ve duygu dolu bir hikayeyi tırnak içerisinde aktarıyorum:
“Kozak Yaylası Ayvalık ile Bergama arasında uzanan ve birkaç küçük köy dışında genellikle tapulu fıstık çamlıkları ve bağcılık yapılan tarım alanlarıyla kaplı, yer yer engebeli bir yapıda, geniş bir alan.
Doğa sevenlerin hoşlanacağı güzel suları ve piknik alanları olan bir yer olduğu söylendiği için 2008 yılı Ekim ayında pikniğe gittik. Ancak doğal güzellikten daha fazla hoşlandığım bir olaya tanık oldum. Issız sayılabilecek orman alanı içinde, yol kenarında M. Kemal Atatürk'ün heykelini bulmak ve hikâyesini öğrenmek beni sınırsız mutlu etti.
Bu sunuyu yukarıda anlattığım nedenle hazırladım.
Kısaca, Sühan Şen adlı bir doğasever yörede gezerken, yol kenarında büyükçe bir taş görünce oraya bir Atatürk heykelinin çok anlamlı olacağını düşünerek, yakındaki köyde arazinin sahibini bulmuş. Araziyi kendisine satmasını istemiş. Yücel Koray isimli arazi sahibi, “Araziyi ne yapacaksın?” diye sormuş. Amacını anlatınca, “Oraya heykel yapacaksan ben de araziyi satmam, arazisi benden olsun” diye cevap vermiş. Sonunda yakın zamanda vefat ettiği bilgisini aldığımız ünlü bir heykeltıraşa heykel yaptırılıp, heykel taşın üzerindeki yerine konmuş.
Heykelin çeşitli fotoğraflarını yukarıda bulabilirsiniz. Naili Özer”
Samuel Morse
26.04.2009
Bando onbaşı Cem Yılmaz' ın "stand-up"ı
Bando onbaşı Cem Yılmaz' ın askerde iken yaptığı moral gecesi amaçlı "stand-up"ı. Asker psikolojisi içinde yapılmış bir stand up gerçekten enteresan oluyormuş. Video 52 dakikadır. Zamanınız olduğunda izleyin derim.
izlemek için burayı tıklayın
izlemek için burayı tıklayın
Çakmak Belediyesi
Çakmak Belediyesinin Belediye Başkanının adı Vedat Oymak olunca İl Genel Meclisi üyelerinin adlarını düşünemez oldum.
Daha güzel çakmak için çalışıyoruz, destek sizden hizmet bizden...
Banka Kuyruğunda
Konut kredisi ödemek için her ayın 20'sinde, sabahın erken bir saatinde banka sırasına giriyorum. Bu iki fotoğraf son banka kuyruğuna ait. Anlamı benim açımdan çok büyük, geride kalan son bir yıl içerisinde ilk kez birinci sıradayım.
İstanbul!
Bu sıralar İstanbul'u google'da aratırsanız, karşınıza ilk olarak yukarıdaki fotoğraf gelecek. Orhan Veli'nin gözlerini kapatarak dinlediği İstanbul ile bu İstanbul arasında dağlar kadar fark yok mu sizce de?
23.04.2009
23 Nisan 1990
Babam...“Korkma kızım, ben burdayım” diyerek beni bağrına basıp başımı okşardı.
O kadar özlemişim ki babamı, aklıma düştü...
Gözlerimden yaşlar boşaldı.
Hep böyle oluyor.
Birden yokluğu başıma “güm!” diye vuruyor.
Canım acıyor...
Durup dururken, nedensizce.
Babamın yokluğu öyle bir koyuyor ki...
Burnum; tüm içimde kalmışlıklarım ve özlemimle sızlayarak kızarıveriyor.
Çocukluğuma geri gittim geçen gece yine...
Düşünürken babamı, sanki başım sevgi dolu ellerinin arasındaydı.
Şanslıyım ben; çocukluğumdan bana bir sürü tatlı anı yadigar kaldı.
Ben doya doya çocuk oldum, olamayanlar -sanırım- sevgi öksüzü kaldı.
Atatürk Orman Çiftliği’ nde güle oynaya gezerdim babamın omuzlarında.
Bir dolu fotoğrafım var o günlerden kalma.
Hüzünlendim düşünürken.
Derken...
23 Nisan’ lardan biri çıktı geldi geçmişimden, yerleşti gözümün ucundaki sahneye...
Taaa Venezüella’ dan, 23 Nisan gösterileri için gelmişti kalmak için o kız bize.
Johanna.
11 yaşında.
Babamla beraber karşıladık Johanna’ yı, getirdik evimize.
Annem mis gibi yatak hazırlamıştı benim odamda, kardeşim azıcık bozulmuştu bizimle aynı odada kalamadığına.
Kız çekingen, kırılgan ve nasıl da güzeldi!
Gözümün önünden ne güzelliği, ne de rengarenk ve kat kat elbisesi hala gitmiyor.
Bir de vişne kırmızısı dudakları!
Kız, evini, ana-babasını bırakıp gelmiş; nasıl insanlarız, Türkiye neresidir, Türkler ne yer ne içer hiç bilmiyor.
Atatürk bu ülkenin çocuklarına bir bayram hediye etmiş, o da kutlamaya gelmiş bizimle, bir tek bunu biliyor.
Gece Johanna ağlamaya başladı.
Çocuk işte...
Sanırım annesini özledi, belki de korkuya kapıldı.
Babam fırladı geldi annemle beraber, odamıza daldı.
Johanna’ yı aldı kucağına, başladı o da onunla beraber ağlamaya.
Annem deseniz, babamdan da sulu gözlüdür, o da ağlıyor.
Gecenin karanlığında herkes içini çekiyor.
Johanna;
Uzun gür siyah saçları babamın avuçlarının içinde, başı babamın bağrına basılmış şekilde...
Aralarında HİÇBİR ortak DİL olmadan hem de,
Tek bir kelimenin sarfedilmediği o gecenin köründe,
Ankara’ da herhangi bir evde,
Ağlamayı kesip uykuya daldı.
Babamın elleri sabaha kadar Johanna’ nın saçlarındaydı.
Sevgiyi anlatır 23 Nisan bana...
Atamdan da, babamdan da bana en büyük hatıra bu kaldı.
Yonca
Gözlerimden yaşlar boşaldı.
Hep böyle oluyor.
Birden yokluğu başıma “güm!” diye vuruyor.
Canım acıyor...
Durup dururken, nedensizce.
Babamın yokluğu öyle bir koyuyor ki...
Burnum; tüm içimde kalmışlıklarım ve özlemimle sızlayarak kızarıveriyor.
Çocukluğuma geri gittim geçen gece yine...
Düşünürken babamı, sanki başım sevgi dolu ellerinin arasındaydı.
Şanslıyım ben; çocukluğumdan bana bir sürü tatlı anı yadigar kaldı.
Ben doya doya çocuk oldum, olamayanlar -sanırım- sevgi öksüzü kaldı.
Atatürk Orman Çiftliği’ nde güle oynaya gezerdim babamın omuzlarında.
Bir dolu fotoğrafım var o günlerden kalma.
Hüzünlendim düşünürken.
Derken...
23 Nisan’ lardan biri çıktı geldi geçmişimden, yerleşti gözümün ucundaki sahneye...
Taaa Venezüella’ dan, 23 Nisan gösterileri için gelmişti kalmak için o kız bize.
Johanna.
11 yaşında.
Babamla beraber karşıladık Johanna’ yı, getirdik evimize.
Annem mis gibi yatak hazırlamıştı benim odamda, kardeşim azıcık bozulmuştu bizimle aynı odada kalamadığına.
Kız çekingen, kırılgan ve nasıl da güzeldi!
Gözümün önünden ne güzelliği, ne de rengarenk ve kat kat elbisesi hala gitmiyor.
Bir de vişne kırmızısı dudakları!
Kız, evini, ana-babasını bırakıp gelmiş; nasıl insanlarız, Türkiye neresidir, Türkler ne yer ne içer hiç bilmiyor.
Atatürk bu ülkenin çocuklarına bir bayram hediye etmiş, o da kutlamaya gelmiş bizimle, bir tek bunu biliyor.
Gece Johanna ağlamaya başladı.
Çocuk işte...
Sanırım annesini özledi, belki de korkuya kapıldı.
Babam fırladı geldi annemle beraber, odamıza daldı.
Johanna’ yı aldı kucağına, başladı o da onunla beraber ağlamaya.
Annem deseniz, babamdan da sulu gözlüdür, o da ağlıyor.
Gecenin karanlığında herkes içini çekiyor.
Johanna;
Uzun gür siyah saçları babamın avuçlarının içinde, başı babamın bağrına basılmış şekilde...
Aralarında HİÇBİR ortak DİL olmadan hem de,
Tek bir kelimenin sarfedilmediği o gecenin köründe,
Ankara’ da herhangi bir evde,
Ağlamayı kesip uykuya daldı.
Babamın elleri sabaha kadar Johanna’ nın saçlarındaydı.
Sevgiyi anlatır 23 Nisan bana...
Atamdan da, babamdan da bana en büyük hatıra bu kaldı.
Yonca
Johanna, Ben, Babam ve Annem... İskendercideyiz.
Fotoğrafı çeken de kardeşim Fuat J
Tarih: 22 Nisan 1990
Fotoğrafı çeken de kardeşim Fuat J
Tarih: 22 Nisan 1990
Kaynak: Hurriyet
Bugün 23 Nisan
''Sizler, hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli değerli olduğunu düşünerek ona göre çalışınız. Sizden çok şeyler bekliyoruz.''
Mustafa KEMAL ATATÜRK
Mustafa KEMAL ATATÜRK
21.04.2009
Şimdi Kucaklaşma Zamanı
Quoted from: Daily Inspiration #59 Abduzeedo - design inspiration & tutorials
weheartit.com/images/20081202025203.jpg3 days 16 hours ago saved by 42 people
Don't cry for me
Quoted from: Don't+cry+for+me.gif (image)bp1.blogger.com/_XnOOGE22nGU/R9_nFqE2OJI/AAAAAAAAAIU/7krbhwCU5-U/s1600/Don%27t%2Bcry%2Bfor%2Bme.gif
Gitmek
"... çekmecemdeki son sigaram, beni sarmalayan o koca kadife yeşil ceketsin. Bir kuş misali uçarak gitmek istediğim adamsın. İran'sın. Suriye'sin. Habur'da nöbet tutan askercik, Mezopotamya'daki en vahşi kıpkırmızı gelincik ... Üzerine yattığım uçsuz bucaksız boz bir vadisin ... Marlon ve Brando'msun ... "
Yönetmen Hüseyin Karabey'in 2008 yapımı Gitmek adlı filminden bir monolog
Yönetmen Hüseyin Karabey'in 2008 yapımı Gitmek adlı filminden bir monolog
20.04.2009
İstanbul Büyükşehir Belediye - Galatasaray
Karşılaşmanın özellikle ilk yarısı çok tatsız tuzsuzdu. Bu bölümde kulübede oturan Hasan Şaş'ın uyuyan hali objektiflere böyle yansıdı.
Kaynak: Milliyet
18.04.2009
47 yaşındaki Susan Teyze
Yeni bir Paul Potts vakası ile karşı karşıyayız.
Paul Potts İngiltere'yi sallamıştı. Bu kezse, Susan Boyle'u, Britain’s Got Talent yarışmasında “I Dreamed a Dream” isimli şarkısını söylemesi içinse 47 yılın geçmesi gerekiyordu.
İşte Susan Boyle ve Paul Potts ve yarışmadan görüntüler
Paul Potts İngiltere'yi sallamıştı. Bu kezse, Susan Boyle'u, Britain’s Got Talent yarışmasında “I Dreamed a Dream” isimli şarkısını söylemesi içinse 47 yılın geçmesi gerekiyordu.
İşte Susan Boyle ve Paul Potts ve yarışmadan görüntüler
16.04.2009
işsiz olmak
Fotoğrafta ağlayan kişi bu sabah işsiz kaldığını öğrenen bir işçi. İşsiz kalmanın ne kadar acı olduğunu, ne kadar yıkıma yol açtığını görmemiz açısından ibret verici bir fotoğraf bu.
Önceki gün Kızılay'a işim düşmüştü.
Birşeyler atıştırmak için fast-food tarzında balık satan bir yere girdim.
İçerde genelde benim gibi öğle tatilindeki çalışanlar vardı.
Bir ara kapıdan ince yapılı, yüzünde mutsuz bir ifade olan biri girdi. 30'lu yaşlardaydı. Balık ustası olduğunu, iş aradığını söyledi kasiyer kıza. Kız sırada bekleyen müşterilerin işini görürken, onu tezgahın arkasındaki ustaya yönlendirdi. Aynı şekilde umutsuzca sordu genç ustaya, "İş var mı?". "Yok dedi usta, bir kişi alacaktık geçen hafta, işe alındı". İşsiz genç suratında aynı mutsuz ifadeyle boynunu bükerek uzaklaştı dükkandan.
Yediğim balık boğazıma takıldı. Düşünmeye başladım.
Evli miydi bu adam? Çocukları var mıydı? Sabah birşey yiyebildi mi? Cebinde dolmuş parası var mı?
15.04.2009
Caution: Boobs on display. Try not to stare.
Henüz Canım Türkiyemde örneklerine pek rastlayamasak da Avrupa ve ABD'de spor karşılaşmalarında çıtır kızlar güzelliklerini sergilemekten, sporseverlerse bu güzellikleri seyretmekten büyük haz alırlar.
İşte Philadelphia'da geçtiğimiz günlerde böyle bir an görüntülenmiş, ön sırada, siyah sweatshirt giyen adama dikkat!
Lindsay Topless for New York Magazine
Lindsay Lohan agreed to pose naked and topless as Marilyn Monroe in “The Last Sitting” photoshoot.
Quoted from: http://www.funtasticus.com/20080219/lindsay-topless-for-new-york-magazine/
doğru söze ne denir!
Quoted from: FM302~Not-Paid-To-Think-Posters.jpg (JPEG Image, 324x450 pixels)
imagecache2.allposters.com/images/pic/HPM/FM302~Not-Paid-To-Think-Posters.jpg
imagecache2.allposters.com/images/pic/HPM/FM302~Not-Paid-To-Think-Posters.jpg
14.04.2009
Yok mu resim altına yazı? / Bu adam ne diyor?
- "Allaaaaah!" diyor. Garanti. Zeynep 1.
-"Hiç böyle büyük gözlük çerçevesi görmemiştim" diyor herhalde:-)HH
Mutfak
Fıkra bu ya, Amerikalı emlakçı yeni evli Türk çifte kiralık ev gezdiriyormuş. Sıra mutfağa gelince, suratını büzmüş kadın, "Muvaffak, bu mutfak çok ufak" demiş. Emlakçının ağzı kulaklarına varmış tabii.....
Quoted from: Design*Sponge » Blog Archive » sneak peek: dutch door press {mara}
assets.designspongeonline.com.s3.amazonaws.com/wp-content/uploads/2009/04/ddmarapeek1.jpg
13.04.2009
Everybody Loves Irene - The Very First Thing You Must Learn About Flying Is Gravity
Sizlerle dünyanın diğer ucundan bir grubu paylaşmak istedim. Endonezyalı bu grup kulaklarınızın ve ruhunuzun pasını alıverecek.
Grup nasıl kuruldu ve adı nereden geliyor: "EVERYBODY LOVES IRENE was born in 1998. It all started with a band named Gooton, consisting Yudhi Arfani (guitar), Dimas Anindityo (bass), and Mulyadi Triharsono (drum) when they were only in junior high school! All three grew to become friends in the same scene that popped up several britpops gigs, popular in Jakarta at that time. However, the band went without permanent vocalist. After some time, in 2001 the boys met Irene Yohanna, a girl with remarkable voice. Her voice trully made a break. All the boys loved it. Even more, everybody loves Irene! This in fact is the exact sentence that became the name of the band EVERYBODY LOVES IRENE. She soon became the main icon of this band."
ve albümleri:
Sanatçı: Everybody Loves Irene
Albüm: The Very First Thing You Must Learn About Flying Is Gravity
DOWNLOAD
Sanatçı: Everybody Loves Irene
Albüm: On Second Thought, I Might Wanna Change Some Things
DOWNLOAD
Not: Tanıtımları için kendi sitelerinde albümlerinin ücretsiz olarak Internet indirilebileceğini smylemişler. "You may download our first and second album here for free. Don't forget to invite us to your event/party.for more info call ThinkThing: +628998970697"
Sıcacık
Bu fotoğraf bana çok sıcak geldi.
Kimbilir ne kadar saat sonra birşeyler yiyebilirken, arkadaşını da düşünmesi ne kadar güzel.
Avrupa'da böyle bir fotoğraf çekmek bence çok zor.
Fotoğraf: raşit aydoğan
grafik
Quoted from: Graflex Directions
www.graflexdirections.com/project/piecepeace/01/poster/images/10tori.gif
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)